Okulmuş’un Kaleminden !
TARAF MI? ADİLANE Mİ OLMAK GEREK
Yerel idarelerden başlar adil ve tarafsız yönetimler. Piramit sistemiyle yukarı çıkmalı ve nizam oluşmalı. Tabi ki bura da fikir ve düşünceler farklılık gösterebilir; lakin kanunlar ve yasalar toplumların adilane bir düzen içerisinde yaşamlarını sürdürebilmeleri için çıkarılır.
Adil düzen; toplumu oluşturan tüm bireylerin aynı hak, eşit özgürlük, özlük haklarının korunması ve yaşamlarını kolaylaştırıcı etkendir.
Yasalar belirli bir kesimin korunması için çıkarılıp, uygulanmaz. Tüm bireyler için çıkarılan yasa yürürlüğe girdiği an, her kesimi ve her bireyi kapsar. Dil, din, renk, ırk, mezhep, siyasi görüş, farklı fikir ve düşünceleri ayırt etmez.
Lakin; çıkarılan kanun ve yasalar uygulanıp, uygulanmama hususunda denetleme kurullarının hassasiyeti de önem arzetmektedir. Yani Devlet denetleme mekanizmasının iyi işlemesi şart. Çünkü denetim ve kontrol mekanizması idare edenler ve idare edilenleri kontrol edemediği zaman, düzen rafa kalkmış olur.
Dolayısıyla; Adaletsizlik ve haksızlık ciddi anlamda yerini alır ve ezen ile ezilen, güçlü ile güçsüz, haklı ile haksız karşı karşıya gelir. Yetki ve Erkan sahibi olanlar her zaman haklı ve güçlü konumda olurlar. Bu da toplumu ciddi anlamda zedeler ve ayrıştırır.
Malesef kanunları ve yasaları ahbap çavuş ilişkileriyle yok sayan makam, mevkii sahibi idareciler var. Sistem de buna müsait gibi duruyor, yani kurumlar içerisinde çalışanlarında birbirlerini kontrol edebilme ve denetleyebilme hakkı olmalı. Dolayısıyla; kimse yasaları yok sayamaz, ayrım ve ötekileştiremez. Çark düzenli işler, topluma eşit ve hakkaniyetli yaklaşımlar olur, taraf olunmaz. Adil düzenin temel taşları, çıkan yasa ve kanunları yerinde ve her kesime aynı şekilde uygulamayla başlar. Yani taraf olmak yerine adilane olmak gerekir. Huzur ve adil bir düzen içerisinde yaşamanız temennisiyle bir sonra ki konumuzda görüşmek üzere, kalın sağlıcakla….
Sezgin OKULMUŞ
GAZETECİ YAZAR
